Yaşlanmak, yaş almak v.s.
![Resim](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUIDto1Ah4-dsHWQ7j-3hB8mDvWHI-aLzhATp9Hp0gvTB1C7oesIl0V67cbZt00IQK6U4VJc1iMLGaudJ5mWQHH4Qo5K8DgdXAqHejwDs7-44zOXOdFXud5bud7eWbbaQ8ut4CiJJi0K4/s1600/download.jpg)
Geçenlerde verandada yeni boyadığım saçlarımın renginin güneş ışığında nasıl göründüğünü merak ettim. Ayna yok yanımda. Cep telefonumdan fotoğrafımı çektim, selfie yani. Görüntüm beni dehşete düşürdü. Saç rengimle falan ilgilenemeden derhal sildim pozumu. Adeta bir zombiye benziyordum. Kırışıklıklar, boz bir cilt rengi, lekeler. Aman Allahım. Bir moral bozukluğu yaşadım. Eve girip kremlerimi sürdüm, göz kalemimi çektim. Göz altı kapatıcımı sürdüm. Allık sürdüm. Oh be, kendimi iyi hissettim birden. Ancak ne var ki, o görüntü gözümün önünden bir türlü gitmiyor. Bir iki gün sonra, ilk çalıştığım yerden bir arkadaşımın halen mail listesinde olduğum için güzel paylaşımlarından biri daha geldi. Yabancı artistlerin eski ve günümüzdeki hallerini gösteren fotoğraflarından oluşan bir sunum. Tabi yeni halleri de bol makyajlı ya da rötuşlu falan. İnsanlar yaşlandıkça ne kadar değişiyorlar. Üstelik zamanında yaptırdıkları onca estetik müdahaleye rağmen. Bundan kaçış olmadığını ve doğal olarak hep...