Kayıtlar

Kasım, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çok mu kolay?

Resim
Kızım bilgisayarı kucağında, yaptığım çikolatalı keki yese. Eşim, sıradışı bir şekilde mutfakta telefonda youtube'dan müzik dinlese bangır bangır, o da söylese.  Ben lap top dizimde salonda yazı yazıyor olsam. Yemek yenmiş, şaraplar içilmiş. Çok lezzetli bir soslu patlıcan müjveri yenmiş olsa.  Üstüne, Tchibo'dan alınmış Türk kahvesi ile yapılmış kahve içilmiş olsa. Harika bir tatta olsa kahve.  O sırada, sevdiğin birine alınabilecek en en güzel hediyenin kahve fincanı olduğu gerçeğini algılasan balkonda sigara ile kahveni içerken ve fincanları hediye eden arkadaşını hatırlarken.  Hatta üstüne mutfaktan Türk Ajda bardaklarında Çin çayı gelse salona. Mutfaktan müziğe detone sesle eşlik eden bir ses gelse. "Kimler geldi geçti, hiçbirisi senin kadar sevilmediiiii" Bilmem ki bu gece sen de sarhoş musun? Bu yolda dönüş yok sen bilmiyor musun? Bu bloga adını veren mastera giden kızımdan hep iyi haberler alsam. Evi sıcak olsa, üşümese, hasta olmasa, arkadaşlarıyla ...

Benim İstanbulum

Resim
Dünkü Hürriyet Pazar ekinde “Hayatınızda bir kere olsun İstanbul’da mutlaka yapmanız gereken 50 şey” başlıklı bir yazı okudum. Yaptıklarım var, yapmadıklarım var. Ben de 18 yıldır yaşamakta olduğum bu şehirde nelerden hoşlanıyorum, neler yapıyorum diye düşündüm ve yazmak istedim. İşte benim mütevazi listem: 1)     Tarabya Yeniköy arasında tempolu bir yürüyüş ve dönüşte Tarabya sahildeki Mado’da oturup Türk kahvesi içmek. 2)     Arnavutköy Rumelihisarı arasında yürümek ve kahve molası. Rumelihisarı'nın surlarından karşıyı seyretmek. 3)     Ortaköy’de bir kahvehane’de arkadaşlarla okey oynamak. Bunu geçen hafta yaptım ve kendi açımdan Ortaköy’de yapılabilecek en hoşuma giden şeyin bu olduğuna karar verdim. Çocuklar küçükken oyun parkında onları oynatmak da güzeldi. 4)     Beşiktaş’ta pişi yapan kafede kahvaltı etmek. 5)     Sarıyer’de balıkçı iskelesinde kahvaltı yapmak ya da kahve içmek. ...