Benim İstanbulum

Dünkü Hürriyet Pazar ekinde “Hayatınızda bir kere olsun İstanbul’da mutlaka yapmanız gereken 50 şey” başlıklı bir yazı okudum. Yaptıklarım var, yapmadıklarım var. Ben de 18 yıldır yaşamakta olduğum bu şehirde nelerden hoşlanıyorum, neler yapıyorum diye düşündüm ve yazmak istedim. İşte benim mütevazi listem:

1)    Tarabya Yeniköy arasında tempolu bir yürüyüş ve dönüşte Tarabya sahildeki Mado’da oturup Türk kahvesi içmek.


2)    Arnavutköy Rumelihisarı arasında yürümek ve kahve molası. Rumelihisarı'nın surlarından karşıyı seyretmek.

3)    Ortaköy’de bir kahvehane’de arkadaşlarla okey oynamak. Bunu geçen hafta yaptım ve kendi açımdan Ortaköy’de yapılabilecek en hoşuma giden şeyin bu olduğuna karar verdim. Çocuklar küçükken oyun parkında onları oynatmak da güzeldi.

4)    Beşiktaş’ta pişi yapan kafede kahvaltı etmek.

5)    Sarıyer’de balıkçı iskelesinde kahvaltı yapmak ya da kahve içmek. Kahvaltıyı niyeyse her zaman suratı asık teyzeden aldığımız taze ve lezzetli simitlerle yapmak.

6)    Kireçburnu’ndaki Deniz Restoran’da balık yemek.

7)    Yeniköy’deki Tiryaki’de kebap yemek.

8)    Rehber eşliğinde Beyoğlu, Fener-Balat turu yapmak.

9)    Galata’da Anemon Otel’in teras restoranında yemek yemek, şarap içmek. Şarap evinde şarap tatmak. Galata Kulesi’nin heybetini ve zerafetini, ayrıca tarihi yarımadanın, Haliç’in gece ve gündüz halini hayranlıkla izlemek.


10) Şişhane-Taksim- Hacıosman hattında metroyu kullanmak. Her seferinde metronun çağdaşlığını, rahatlığını hissetmek ve mutlu olmak.

11) İstinye Park’ta tek başıma sinemaya gitmek.

12) Tünel’den inip Karaköy’den Süleymaniye Camisine yürümek. Sırt çantam, spor ayakkabılarım ve fotoğraf makinemle baş başa sokakları keşfetmek. İstanbul Üniversitesi’nin içinden yürüyerek o muhteşem üniversite kapısına ulaşmak. Kapalı Çarşı’da yürümek. Sultanahmet’i gezmek. Gülhane Parkı’ndan boğazı seyre dalmak.

13) Sultanahmet’te bir kafenin altında keşfedilen eski sarayı gezmek, sonrasında girdiğin sokağın paralelindeki sokağa çıkıvermek.

14) Sultanahmet’te bir teras restorandan Boğazı seyretmek.

15) Sultanahmet Four Season otelin avlusunu gezmek. Doorman’in otelin ve Sultanahmet’in tarihiyle ilgili aktardığı bilgilere hayran olmak.

16) Üsküdar Salacak’ta bir kafede oturup nargile içmek, Kız Kulesi’ni ve tarihi yarımadayı seyretmek.

17) Adalar’a vapurla seyahat. Balık keyfi. Manzara.


18) Moda’daki çay bahçesinde arkadaşlarla sohbet etmek.

19) Sonbaharda Kilyos’taki plajın iskelesinde oturup, plastik bardaklarda ev yapımı likörlerimizi yudumlamak.

20) Ege Rum ve Ela Maçka meyhanelerinde arkadaşlarla eğlenmek, hatta delirmek.

21) Pangaltı’da metrodan inip, taksiye binip İTÜ Maçka kampüsüne gitmek, briç dersine katılmak, çıkışta Nişantaşı ve Rumeli Caddesi’nde salına salına metroya yürümek. En önemlisi Maçka kampüsünün o güzelim binasını görmek, orada bulunmak.


22) Tarabya Oteli’nin lobisinde kahve içmek.

23) Beyoğlu’nda yürümek, sadece yürümek. Binaların güzelliğini izlemek.

24) Cihangir, Sıraselviler, İstiklal bağlantılarını yürüyerek keşfetmek, şaşırmak, kaybolmak.

25) Masumiyet Müzesi’ni gezmek.

26) Levent Çarşı’da, Sarıyer ve Ferahevler mahalle dükkanlarında, şarküterilerinde alışveriş yapmak.


Bir dolu şey yazdım. 26 madde çıkarabilmişim. Hatırlayamadığım neler vardır kim bilir? Dünkü yazıdan esinlenerek, ilkbaharda güneşin doğuşunu izlemeye Tarabya sahiline inmeyi kafama koydum. Yapacağım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yine Tuba Ağacı

Tuba ağacı

Tarabya hakkında yazarken