Tarabya Belgrad Ormanları

Geçen haftasonu küçük kızımı Hacıosman Metro İstasyonu'na bıraktıktan sonra, uzun zamandır yapmayı istediğimiz bir şeyi nihayet gerçekleştirdik. Tarabya'ya yerleşeli  5 sene oldu. Onun öncesinde de Tarabya yokuşunun başında başlayıp, Ferahevler ayrımına kadar devam eden ormanın yanından defalarca geçmişizdir. Bu orman her zaman ilgimizi çekti ve içine girip yürüyüş yapmak bu zamana kısmet oldu.

Ormanın girişinde görevliler var ve arabayla giriş yasak, çok doğru bir karar tabi. Hem arabanın zararlarından korunmuş hem de sanırım piknikçilerin malzemeleriyle içeriye girişini bu şekilde engellemişler. Bu kadar yapılaşmanın içinde bu denli bakir bir orman alanıyla karşılaşabileceğimi tahmin etmemiştim. Biz arabayı Ferahevler'e park edip, Ferahevler tarafındaki bekçisi olmayan küçük kapıdan girdik ormana. Sokak köpekleri şirin ve ürkek halleriyle karşıladı bizi. Ama biraz ilerde kırık bira şişeleri ve yanmış odun, kömür kalıntıları gördük. Ormanda kötü olan tek şey buydu. Biraz ilerleyince epey aşağıda küçük bir göl olduğunu gördük. Şahane bir şey bu. Yaşadığın yerin hemen yanıbaşında böyle bir ormanın olması mükemmel. Aslında Büyükdere Caddesi, Maslak, Darüşşafaka, Tarabya, Sarıyer'e kadar Belgrad Ormanıymış ama yollar ve yapılaşma ile kala kala bu kadar kalmış. Tarabya'nın bu kadarcık bir orman alanıyla bile rahat nefes alabildiğine inanıyorum. O gün hava çok kapalıydı ve çektiğim fotoğraflar biraz soluk, ama yine de güzel.