Yaratıcılık
İnsanoğlunun, daha geniş düşünürsek, hayvanların da bitkilerin de, en önemli özelliği kendi tarzına göre bir ürün, bir hizmet, bir davranış şekli, bir zevk, düşünce biçimi, göze, kulağa, buruna, tene hitap eden bir şeyler yaratabilmek. Benim köpeğimin bile bir yaratıcılığı var, kapısını açtığımızda deli gibi fırlayarak, basamakları çıkmadan hoooop diye hepsinin üzerinden atlayıvermesi, hızla koşup fren yapması, sonra da yanıma gelip hiç hareket etmeden kendini sevdirmesi gibi bir tarzı var, biliyorum onun davranış kalıbını artık. Bizi mutlu etmek için yarattı bu hareketleri.
Blogumun ana konusu büyük kızım ve onun master yapmasıydı, bu konudaki gelişmelere pek yer veremedim. Ayrılığa, derslere, işe, ofise, çevresine alışma süreci hala devam ediyor. O da , biz de başlangıca göre daha iyiyiz. Aralık ayında gelecek, bir ay kaldı. Hem master dersleri alıyor, hem de araştırma asistanı olarak çalışıyor. Hem projeleri var, hem ödevleri. Zaten çocuğum gurbet ellerde tek başına adaptasyon süreciyle başa çıkmaya çalışıyor, bir de derslerle projelerle uğraşıyor. Doğal olarak böyle, çünkü orada bulunma nedeni bu. Çok şükür, şansına iyi bir hocası var. Tabi deneyimli insanlar. Evini, yurdunu bırakmış, orada tek başına tutunmaya, alışmaya, çevre kurmaya çalışan bir gencin neler yaşayabileceğini çok iyi biliyorlar, kaç öğrenci geldi geçti kim bilir? Zorlamıyor, anlayışlı davranıyor. Yakın zamana kadar ödevler, projeler zorladı kızımı. Onun yaşadıklarını, sıkıntılarını ta içimizde hissettik burada, devamlı paylaştık. Zaman zaman tartıştık. Şimdi daha iyi işlerinde, derslerinde.
Bu arada, 16 yaşında, 10. sınıftaki küçük kızımın futbol kariyeri konusunda bir gelişmeyi aktarmak isterim. Daha önce yazdığım bir konuydu. İki aya yayılan bir zamanda, turnuvaya katılacak tüm takımlarla tek tek maç yaptılar ve her maçta yenildi bu çocuklar. Geçen hafta tüm takımların katıldığı bir turnuva yapıldı. Bir günlük bir turnuva. Kısaltılmış maç süreleriyle oynadılar. Yoksa dayanamazlardı. Altı takım arasında 4. oldular. Üstelik ilk üç takım gerçekten çok güçlü takımlardı, yabancı çocukların oynadığı takımlar ve her birinin üçer hocası vardı. Sonuca çok sevindim. Kızım hedefini çok yüksek tuttu, önceki başarısızlıklarını adeta unuttu ve şampiyon olabiliriz diye düşünüyordu. Bu harika bir şey ve başarılarındaki itici güç olduğuna inanıyorum. Çalıştı ve kafa yordu bu işe. Birazdan, yarın takımına ikram etmesi için, sosisli börek ve elmalı kurabiye yapacağım, ödül olarak.
Yaratıcılığı kışkırtmanın 25 yolu
Mesleğiniz ne olursa olsun, yeterince yaratıcı olmadığınızda sıradanlığa mahkumsunuz. Beyni daha iyi kullandıkça yaptığınız espri bile daha komik olur; ortamlarda parlarsınız...
1. Not tutun
Gördüğünüz ilginçlikleri, acayip tabelaları, garip anları, hepsini not edin. Neyin işinize yarayacağını düşünmeden, sanki sadece kayıt tutuyormuşsunuz gibi yapın bunu. Fikir üretirken bunlar yerini bulacaktır.
2. Yabancılarla konuşun
Genelde küçükken hepimizin ailesinden duyduğu cümle “Aman sakın tanımadığın kişilerle konuşma”dır. Elbette ki bir miktar önleminizi de alarak dışarıda, otobüste, markette yabancılarla konuşmaktan çekinmeyin. Daha önce hiç önemsemediğiniz bir hayat bilgisi edinebilirsiniz.
3. Yöntem değiştirin
Kişisel ilgi alanınız ya da mesleğiniz itibarıyla kullandığınız yöntem yazmak mı, resim yapmayı deneyin. Rakamlarla işi olanlar harflere geçsin. Günü zaten yazarak geçen biriyseniz bir geometri problemine yoğunlaşın, beyni ters köşeye yatırın.
4. Roman okuyun
Türü ne olursa olsun başka hayatlara sızmak, hele de güzel bir dille kaleme alınmışsa, insana başka hayatlar, başka zamanlar, başka fikirler olduğunu hatırlatır.
5. Deneylere açık olun
Yemek yaparken, ödev hazırlarken, rapor yazarken, sevişirken… Yeniliklere açık olmak, bir de öbür yöntemi denemek her zaman taze fikirlere kapı açar. Ortaya şahane bir şey çıkma ihtimali doğar.
6. Sinemanın faideleri
Çok film, iyi film… Bazen bir yan karakter bile insanın zihninde yeni bir sayfa açabilir. Günlük hayatınızda bir şeyi kolaylaştırabilir, içinden çıkamadığınız bir sorunu çözebilmeye yarar. Kafada ampul kendiliğinden yanar.
7. Kesişim kümesi kahkaha
Birlikte gülebildiğiniz, hem de çok gülebildiğiniz arkadaşlarınıza gözünüz gibi bakın. Hayır, önemli olan kısmı sadece gülmenin faydaları değil… Güldürebilmek bir zekâ göstergesidir, ayrıca aynı frekansta olduğunuzu gösterir. En hafif sohbet bile insanı geliştirme potansiyeli taşır.
8. Müzik dopingi
Doğru zamana doğru müziği denk getirdiğinizde algınızın genişlediğini, boyutun farklılaştığını hissedersiniz. Özellikle de kulaklıkla müzik dinliyorsanız… En saçma sapan işi yaparken bile sizi canlandırıcı bir müziği kulaktan bünyeye sokmak ortaya farklı bir iş çıkarmanızı sağlar.
9. Haydi canlanın
Fikirden, beyinden söz ederken şınav çekmek, koşmak, ter dökmek ilk aşamada kulağa anlamsız gelebilir. Fakat beyne giden oksijen miktarı arttıkça, bu mühim organın çok daha verimli hale geldiği bilimsel bir gerçek. Önce bacak kasları…
10. Fotoğraf çekin
Güzel, estetik, dengeli ve anlamlı bir fotoğraf kadrajı oluşturmak, hayatın başka alanlarında işinize yarayacak bir formül öğretir. Baktığınızı görmeyi öğrenirsiniz, ki bu da önemli bir yetenektir zaten.
11. Rüyalarınızı yazın
Yazmıyorsanız bile en azından hatırlamaya çalışın. Bu mesai hem bilinçaltına dair bir kazı işlevi görür, hem de rüyalara mahsus o yerçekimsiz saçma sapan âlemden faydalanırsınız.
12. Mola vermeyi bilin
Bir robot olmadığınızı kendinize ara ara hatırlatın ve fikren tıkandığnız noktada mola vermekten utanmayın. Bu teneffüsü vicdan azabına dönüştürmeden yaşamayı becerirseniz, tekrar işin başına oturduğunuzda zaten kendiliğinden berrak bir beyinle üretmeye başlarsınız.
13. Nostalji ganimeti
Mesleğiniz ne olursa olsun işinizin geçmişte nasıl yapıldığına bakmak ilham verici olur. Reklamcılar reklam tarihine, modacılar geçmiş trendlere, sanatçı olanlar mağara resimlerine, mühendisler Ortaçağ çizimlerine baksın. Bu da kendi içinde çok parlak bir fikir olmayabilir ama olabilir de…
14. Tuvalette mütalaa
Bunun bilimsel bir kanıtı var mı, emin değiliz ama işte tuvalette geçen süre, oturma odasında koltukta geçen süreden daha verimli olabiliyor. Alın yanınıza bir not defteri, bir dergi… Klozetten bildirin.
15. Geyik muhabbeti
En günlük, en önemsiz başlıklarda tatlı bir muhabbet bile zihin açıcı olabilir. Aklına fikrine güvendiğiniz arkadaşlarla sohbet ufuk açar. Ama tuhaf bir şekilde, görüşlerine değer vermediğiniz biriyle muhabbet de öyle. Özeti, uzun uzun konuşmaktan çekinmeyin.
16. Son dakikaya bırakmak
Bir tür Murphy kanunu bu. En yaratıcı fikirler yumurta kapıya dayandığında yumurtlanır. Ertelemekten korkmayın, o panikle bambaşka bir dünyanın kapısını aralayabilirsiniz.
17. Gereksiz bilgi gereklidir
Tavukçuluk tarihi, maketçilik dergisi, İstinye’nin bitki örtüsü… İncelikli konular, gereksiz ayrıntı gibi görünecek başlıklar üzerine okumak, zamanı gelidiğinde sizi beş adım öne çıkaracaktır. Gereksiz bilgi demeyin, nimettir.
18. İnceden yürütün
Konu hakkında daha önce kafa yormuş birileri varsa hiç çekinmeden uygulayabileceğiniz, üstelik de garantili bir yol. Tek incelik, öyle gözüne soka soka değil de nazik bir şekilde araklamak. Duruma uygun hale getirin, sadeleştirin ya da süsleyin. İşin yaratıcılık kısmı da burası olsun!
19. Oyun oynayın
Poker de olur, Play Station da… Yeter ki kendi mantık dizgesi ve kendi kuralları olan başka bir dünyaya geçin ve orada başarılı olmanın yollarını zorlayın. Kafa güzel dağılır, sonra güzel toplanır.
20. Gizli bir iş yapın
Yasalar çerçevesinde tabii… Buradaki gizlilik, bütün dünyaya duyrulmamış kendinize özel bir hobi, bir uğraş, bir gezi… Kendi başınıza kalın, tek başına vakit geçirmeyi öğrenin ve bundan kimseye bahsetmeyin.
21. Bir dizinin ortası
Mümkünse aylardır, senelerdir devam eden bir diziyi izlemeye başlayın. Konusundan hiç hoşlanmasanız bile bir tür bulmaca gibi bütün ilişkileri çözmeye çalışın. Kötü şey izlemenin de faydası var ayrıca.
22. Çok gezin
‘Çok okuyan mı, çok gezen mi bilir’, zaten bildiğimiz bir sorunsal… İkisinin de bildiği ayrıdır, fakat çok gezenin biriktirdiği malzemenin kıymeti başka… Seyahat etmenin kazandırdıkları fark etmeden sizi değiştirecek, dönüştürecektir. Yiyip içtiklerinizi değil, gördüklerinizi anlatın!
23. Mavilim mavişelim
Renklerin ruh hallerine etkisine inananlardansanız, mavinin yaratıcılığı en fişekleyen renk olduğu kanıtlanmış. Tonuna göre biraz çocuk odası etkisi yaratabilir ama çalıştığınız mekânlara mavi dokunuşlarda bulunmak işe yarayabilir.
24. Bir çocukla mesai
Şöyle dili iyice çözülmüş, hayatta her şeyi yeni kavramaya ve durmadan soru sormaya çalışan bir çocukla vakit geçirin. Yeterli sabrı bulursanız, siz çok şey öğrenmiş olacaksınız, bacak kadar çocuk değil…
25. Takma kafana tokadan başka
Lafın gelişi yani. Stres, yaratıcılığın bir numaralı düşmanı. Yeni bir şey denerken cesaretinizin artması için de, sonra sonuçlarıyla mücadele edebilmek için de biraz vitesi boşa almak faydalıdır. En fazla ne olabilir? Salın gitsin…
Gördüğünüz ilginçlikleri, acayip tabelaları, garip anları, hepsini not edin. Neyin işinize yarayacağını düşünmeden, sanki sadece kayıt tutuyormuşsunuz gibi yapın bunu. Fikir üretirken bunlar yerini bulacaktır.
2. Yabancılarla konuşun
Genelde küçükken hepimizin ailesinden duyduğu cümle “Aman sakın tanımadığın kişilerle konuşma”dır. Elbette ki bir miktar önleminizi de alarak dışarıda, otobüste, markette yabancılarla konuşmaktan çekinmeyin. Daha önce hiç önemsemediğiniz bir hayat bilgisi edinebilirsiniz.
3. Yöntem değiştirin
Kişisel ilgi alanınız ya da mesleğiniz itibarıyla kullandığınız yöntem yazmak mı, resim yapmayı deneyin. Rakamlarla işi olanlar harflere geçsin. Günü zaten yazarak geçen biriyseniz bir geometri problemine yoğunlaşın, beyni ters köşeye yatırın.
4. Roman okuyun
Türü ne olursa olsun başka hayatlara sızmak, hele de güzel bir dille kaleme alınmışsa, insana başka hayatlar, başka zamanlar, başka fikirler olduğunu hatırlatır.
5. Deneylere açık olun
Yemek yaparken, ödev hazırlarken, rapor yazarken, sevişirken… Yeniliklere açık olmak, bir de öbür yöntemi denemek her zaman taze fikirlere kapı açar. Ortaya şahane bir şey çıkma ihtimali doğar.
6. Sinemanın faideleri
Çok film, iyi film… Bazen bir yan karakter bile insanın zihninde yeni bir sayfa açabilir. Günlük hayatınızda bir şeyi kolaylaştırabilir, içinden çıkamadığınız bir sorunu çözebilmeye yarar. Kafada ampul kendiliğinden yanar.
7. Kesişim kümesi kahkaha
Birlikte gülebildiğiniz, hem de çok gülebildiğiniz arkadaşlarınıza gözünüz gibi bakın. Hayır, önemli olan kısmı sadece gülmenin faydaları değil… Güldürebilmek bir zekâ göstergesidir, ayrıca aynı frekansta olduğunuzu gösterir. En hafif sohbet bile insanı geliştirme potansiyeli taşır.
8. Müzik dopingi
Doğru zamana doğru müziği denk getirdiğinizde algınızın genişlediğini, boyutun farklılaştığını hissedersiniz. Özellikle de kulaklıkla müzik dinliyorsanız… En saçma sapan işi yaparken bile sizi canlandırıcı bir müziği kulaktan bünyeye sokmak ortaya farklı bir iş çıkarmanızı sağlar.
9. Haydi canlanın
Fikirden, beyinden söz ederken şınav çekmek, koşmak, ter dökmek ilk aşamada kulağa anlamsız gelebilir. Fakat beyne giden oksijen miktarı arttıkça, bu mühim organın çok daha verimli hale geldiği bilimsel bir gerçek. Önce bacak kasları…
10. Fotoğraf çekin
Güzel, estetik, dengeli ve anlamlı bir fotoğraf kadrajı oluşturmak, hayatın başka alanlarında işinize yarayacak bir formül öğretir. Baktığınızı görmeyi öğrenirsiniz, ki bu da önemli bir yetenektir zaten.
11. Rüyalarınızı yazın
Yazmıyorsanız bile en azından hatırlamaya çalışın. Bu mesai hem bilinçaltına dair bir kazı işlevi görür, hem de rüyalara mahsus o yerçekimsiz saçma sapan âlemden faydalanırsınız.
12. Mola vermeyi bilin
Bir robot olmadığınızı kendinize ara ara hatırlatın ve fikren tıkandığnız noktada mola vermekten utanmayın. Bu teneffüsü vicdan azabına dönüştürmeden yaşamayı becerirseniz, tekrar işin başına oturduğunuzda zaten kendiliğinden berrak bir beyinle üretmeye başlarsınız.
13. Nostalji ganimeti
Mesleğiniz ne olursa olsun işinizin geçmişte nasıl yapıldığına bakmak ilham verici olur. Reklamcılar reklam tarihine, modacılar geçmiş trendlere, sanatçı olanlar mağara resimlerine, mühendisler Ortaçağ çizimlerine baksın. Bu da kendi içinde çok parlak bir fikir olmayabilir ama olabilir de…
14. Tuvalette mütalaa
Bunun bilimsel bir kanıtı var mı, emin değiliz ama işte tuvalette geçen süre, oturma odasında koltukta geçen süreden daha verimli olabiliyor. Alın yanınıza bir not defteri, bir dergi… Klozetten bildirin.
15. Geyik muhabbeti
En günlük, en önemsiz başlıklarda tatlı bir muhabbet bile zihin açıcı olabilir. Aklına fikrine güvendiğiniz arkadaşlarla sohbet ufuk açar. Ama tuhaf bir şekilde, görüşlerine değer vermediğiniz biriyle muhabbet de öyle. Özeti, uzun uzun konuşmaktan çekinmeyin.
16. Son dakikaya bırakmak
Bir tür Murphy kanunu bu. En yaratıcı fikirler yumurta kapıya dayandığında yumurtlanır. Ertelemekten korkmayın, o panikle bambaşka bir dünyanın kapısını aralayabilirsiniz.
17. Gereksiz bilgi gereklidir
Tavukçuluk tarihi, maketçilik dergisi, İstinye’nin bitki örtüsü… İncelikli konular, gereksiz ayrıntı gibi görünecek başlıklar üzerine okumak, zamanı gelidiğinde sizi beş adım öne çıkaracaktır. Gereksiz bilgi demeyin, nimettir.
18. İnceden yürütün
Konu hakkında daha önce kafa yormuş birileri varsa hiç çekinmeden uygulayabileceğiniz, üstelik de garantili bir yol. Tek incelik, öyle gözüne soka soka değil de nazik bir şekilde araklamak. Duruma uygun hale getirin, sadeleştirin ya da süsleyin. İşin yaratıcılık kısmı da burası olsun!
19. Oyun oynayın
Poker de olur, Play Station da… Yeter ki kendi mantık dizgesi ve kendi kuralları olan başka bir dünyaya geçin ve orada başarılı olmanın yollarını zorlayın. Kafa güzel dağılır, sonra güzel toplanır.
20. Gizli bir iş yapın
Yasalar çerçevesinde tabii… Buradaki gizlilik, bütün dünyaya duyrulmamış kendinize özel bir hobi, bir uğraş, bir gezi… Kendi başınıza kalın, tek başına vakit geçirmeyi öğrenin ve bundan kimseye bahsetmeyin.
21. Bir dizinin ortası
Mümkünse aylardır, senelerdir devam eden bir diziyi izlemeye başlayın. Konusundan hiç hoşlanmasanız bile bir tür bulmaca gibi bütün ilişkileri çözmeye çalışın. Kötü şey izlemenin de faydası var ayrıca.
22. Çok gezin
‘Çok okuyan mı, çok gezen mi bilir’, zaten bildiğimiz bir sorunsal… İkisinin de bildiği ayrıdır, fakat çok gezenin biriktirdiği malzemenin kıymeti başka… Seyahat etmenin kazandırdıkları fark etmeden sizi değiştirecek, dönüştürecektir. Yiyip içtiklerinizi değil, gördüklerinizi anlatın!
23. Mavilim mavişelim
Renklerin ruh hallerine etkisine inananlardansanız, mavinin yaratıcılığı en fişekleyen renk olduğu kanıtlanmış. Tonuna göre biraz çocuk odası etkisi yaratabilir ama çalıştığınız mekânlara mavi dokunuşlarda bulunmak işe yarayabilir.
24. Bir çocukla mesai
Şöyle dili iyice çözülmüş, hayatta her şeyi yeni kavramaya ve durmadan soru sormaya çalışan bir çocukla vakit geçirin. Yeterli sabrı bulursanız, siz çok şey öğrenmiş olacaksınız, bacak kadar çocuk değil…
25. Takma kafana tokadan başka
Lafın gelişi yani. Stres, yaratıcılığın bir numaralı düşmanı. Yeni bir şey denerken cesaretinizin artması için de, sonra sonuçlarıyla mücadele edebilmek için de biraz vitesi boşa almak faydalıdır. En fazla ne olabilir? Salın gitsin…
Yorumlar