Hediye
Bu blogda şu ana kadar
yayınladığım yazıları okurken, her zaman değil bazen, şöyle yanıma çayımı
kahvemi alayım, keyifle okuyayım duygusu yaşıyorum. Aslında bu duyguyu okuyan
herkese yaşatmak istiyorum. Ama yazıların çoğunda özlemin verdiği aşırı hassasiyet,
hatta obsesif bir yan olduğunu anlıyorum okudukça. Zaten hayat sıkıntılı, bir
de ben kimseyi üzmeyeyim diye düşünüyorum. Bir yandan da, bu blog günlük gibi.
Yaşayıp, hissettiklerimi yazmam doğal.
Küçük kızımın
ilköğretimden beri tanıdığı bir arkadaşı var, ben de çok seviyorum. 16 yaşında.
Bu güzel çocuğun güzel yiyeceklere, yemek yapmaya merakı var. Üniversitede
gastronomi okumayı planlıyor. Ailesine yemekler hazırlıyor. Bize geleceği zaman
yemek konusunda daha bir titizleniyorum. Ama yemek yemeyi pek sevmiyor,
çoğunlukla diyette.
Kızımla birlikte uzun
zamandır, beraber veya ayrıyken yedikleri, beğendikleri yemeklerin, tatlıların
fotoğraflarını çekip paylaşıyorlar. Eylül ayında doğum günüydü. Kızım bir
telaş, minik minik alışverişler yaptı onun için, epey emek sarf etti. Hazırlama
işi bitince de bana gösterdi. Düşünceye, emeğine, çabasına, arkadaşına verdiği
değere bayıldım, gurur duydum kızımla. Anlatayım:
“Youth Memory” kapaklı bir
defter almış. Birbirlerine gönderdikleri yemek fotoğraflarını print ederek, bu
deftere yapıştırmış. Her bir resimle ilgili notlar ve anılar yazmış yanlarına.
“Hiç sevmediğim bir kalori
ile karşılaşmadım” yazan ve üzerinde kremalı çilek resmi olan bir magnet almış.
Bir mektup yazmış ve magnetle birlikte küçük dekoratif bir pakete koymuş. Söylediğine
göre onun çok sevdiği, ama genellikle pahalı olduğu için satın almadıkları bir
çikolata almış. Doğum günü kartı almış. Bütün bunları da üzerinde “iyi ki
doğdun!” yazan bir karton poşete koymuş. Özellikle sadece ikisine ait
paylaşımların yer aldığı, yemek konulu defter fikri çok hoşuma gitti. Değer
verdiğin insanlara özel hediyeler vermek ve böylesi anıları yaşatmak güzel.
Hayat anlardan ibaret.
Yaşadıklarını an be an hatırlamak mümkün değil. Çocuklarım bebekken neler
yaptıklarını anlatmamdan çok hoşlanırlar. Annem de bana beni anlatırdı. Her
zaman ilk söyledikleri, yaptıkları şeyleri not alayım istemiştim ama
başaramadım. Bunun için özel defterler bile almıştım. Bu dünyaya bir kere
geliniyor, çocuklara kendilerinin hatırlayamayacağı bebeklik dönemlerini anlatan
yazılı, resimli anılar bırakmak hoş olmalı. Umarım çocuklarım için yapamadığım
böyle şeyleri torunlarım için yaparım.
Aslında bu yazının konusu
hediyelerdi. Konu saptı gibi olmuş. Dün küçük kızımın doğum günüydü. Ben yine
bir mağazadan bir hediye satın aldım ve verdim. Hayatımdaki değerleri asla ölçülemez olan çocuklarıma daha değişik hediyeler hazırlamalıyım diye
düşündüm. Ama çok güzel yemekler yaptım onun doğum günü için. "İyi ki doğdun çocuk!"
Yorumlar